Ağaç evler sanıldığı gibi değil, bilakis sıcak ve soğuğa karşı diğer yapılardan daha korunaklı ve daha dayanıklı.
Safranbolu, Beypazarı örnek olarak yetmez mi..
Depremde kolonların kirişlerin altında kalma korkusu ve durup dururken yıkılan beton binalar; insanları beton yapılardan ve şehirden uzaklaştırıyor. Şimdi sadece yazlıklar değil, kışlıklar hatta oteller bile ağaçtan yapılıyor.
Hem daha güvenilir hem de daha huzurlu diye. Türkiye ise son 50 yılda unuttuğu ahşabı yeni yeni hatırlamaya başladı. Dünyanın ve Türkiye’nin en ünlü mimarları ağaç evlerde oturuyor.
Güneye ve Ege’ye ağaç oteller yapılıyor. İnsanlar yazlık için ahşabı tercih ediyor. Türkiye’ye yerleşen yabancılar ise ağaç evler yaptırıyor. Türkiye, unuttuğu ahşabı yeniden hatırlıyor. Ama buna rağmen ağaçla ilgili kolay kolay yıkılamayacak önyargılarımız var.
Kışın soğuk, yazın sıcak tutacağı, yağmurda nem alacağı ve çabuk yıkılacağı, ahşabın bakımının zor olacağı ve en düşündürücüsü de yangın tehlikesi.
Fakat dünyada gelişen teknoloji sayesinde bunlar tamamen engellenmiş. Zaten ağaç evler sanıldığı gibi değil, bilakis sıcak ve soğuğa karşı diğer yapılara göre daha korunaklı ve daha dayanıklı. 700 yıldır ayakta kalan ve dünyanın ilk en büyük ağaç yapısı olan Büyükada Rum yetimhanesi ve Anadolu’da sayısız depreme tanıklık etmiş 100 yılı geçmiş ağaç yapılar, ahşabın sağlamlığının kanıtı.
Yangın korkusu
Yangın ise artık sanıldığı kadar tehlikeli değil. İşte bu yüzden Amerika’da konutların yüzde 92’si ağaç. Hatta Türkiye gibi deprem bölgesi olan Kansas’ta konutların yüzde 98’i ağaç. Bu rakam taş yapıların yaygın olduğu Avrupa’da yüzde 60.
Depreme karşı en son teknolojiyi üreten ve en güvenilir yapılarıyla bilinen Japonya, depreme en dayanıklı malzemenin ağaç olduğunu söylüyor. Ve hatta Osmanlı ağaç yapılarının en güvenilir yapı olduğunu açıklıyor.